5 NİSAN AVUKATLAR GÜNÜ

BASIN AÇIKLAMASI

2015

Saygıdeğer Meslektaşlarımız, Değerli Basın Mensupları,

Bugün 5 Nisan Avukatlar Günü. Şahsım ve Kayseri Barosu adına hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyor, tüm meslektaşlarımın Avukatlar Gününü kutluyorum.

Avukatlar Günü geçen yıl çok tartışmalı ve çetin geçen 30 Mart yerel seçimlerinden sonrasına denk gelmişti. Kadere bakın ki; bu yıl Avukatlar Günümüz 7 Haziran Genel seçimlerinin öncesinde yaşanan tatsız bir takım tartışmaların gölgesinde, acı bir cinayetin, bir anlamda sonuç ve ödenen bedel bakımından Avukatlık mesleğine fatura edildiği günlere denk geldi.

Ülkemiz böyle önemli bir seçim sürecinden geçerken, demokrasinin-hukuk devletinin-adil yargının-insan haklarının-özgürlüklerin tartışma konusu olmaktan çıktığı bir ülke olma adına gelişmelerin yaşandığı, sıkıntıların asgari düzeye indirildiği günleri görmeyi temenni ediyoruz. Savunma mesleğinin temsilcisi Avukatlarımız ve Barolarımız adına, Hukuk Devletinin tesisi yolunda verilecek mücadelenin yanında olacağımızı Kayseri Barosuna kayıtlı .......... avukatla birlikte ifade etmenin mutluluğu içindeyiz.

TÜRKİYE SEÇİMLERDEN ÖNCE TOPLUMDA OLUŞAN GERGİNLİĞİ ACİLEN AŞMALIDIR.

Yaşı müsait olup ülkemizin yaşadığı tüm seçimleri hatırlayanlar vardır. Bu seçimlerden hiç biri yoktur ki; öncesinde, yapılacak seçimin tarihin en önemli seçimi olduğu vurgusu gerek iktidar, gerekse muhalefet tarafından ifade edilmiş olmasın. Yine bu vurgunun sıkça yapıldığı bir seçimin arefesinde, siyasetin ve çatışmaların sıcak gündemine mahkûm olmuş bir tarihte, mesleğimiz adına onur ve şeref günü olan 5 Nisanı kutluyoruz. Daha iki gün önce şehit edilen ve tüm milletimizi yasa boğan Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın acısının tazeliği içimizi yakarken bir kez daha tüm adliye camiamıza başsağlığı diliyoruz.

ESKİ TÜRKİYE-YENİ TÜRKİYE DEĞİŞİMİ YAŞATILIRKEN SESSİZ KALAMAYIZ

Seçimden sonra, toplumdaki kamplaşmanın acil olarak çözümü anlamında, siyasilerimizi; sağduyu ve kardeşlik dili geliştirmeleri konusunda umutlu olduğumuzu ifade ederek buna dair adımlar atmaya davet ediyoruz. Bu seçimler görünen o ki; tarihimizde yönetim anlamında ilk kez bir sistem sorgulaması ve değişikliği anlamında tercihin oylanacağı seçimler olacak.

Biz Avukatlara ve Barolarımıza konuyu topluma doğru aktarmak ve hukuki olarak bunların ne anlama geldiğini izah etmek gibi görevler düşüyor. Bu konuda ne toptan reddiye düzmek, ne de tereddütsüz ön kabul misyonumuza yakışan bir tavır değildir. Değişim talebinde bulunan bir toplumda, sağlıklı bir zeminde bu talebin karşılanabilmesi için biz hukukçulara önemli görevler düşmektedir. Bu rolü üzerine almayan hukukçular hata etmiş olacağı gibi ve toplumun yanlış zeminlere savrulması tehlikesi de akıldan çıkarılmamalıdır. Ama her ne olursa olsun Baro olarak her zaman hukukun yanında saf tutacağımızı buradan bir kez daha deklare ediyoruz.

Değerli Basın Mensupları,

CİNAYETTEN SONRA İLK FATURANIN MESLEĞİMİZE KESİLMESİNİ KABUL EDEMEYİZ.

Takdir edilir ki 5 Nisan, mesleğimizin en önemli günüdür. 5 Nisan, ayrıca mesleğimizin yaşadığı sorunların dillendirilmesi adına bir fırsattır bizler için. Uzun zamandır yasal düzenlemelerle bir kısım sorunlarımızın halli anlamında gelişmeler beklerken, Çağlayan olayından sonra, bir kısım haklarımızın da sorgulanmasını, geriye dönüş anlamındaki açıklamaları kabul etmemiz mümkün değildir.

Olaydan dolayı elbette sorgulanacak birçok zaaf vardır. Biz avukatlar ve Barolar olarak bu öz eleştiriyi yapmaya her zaman hazırız. Kusursuz ve hatasız bir durumdayız demeyiz ve demiyoruz. Adaletin tesisine yardım için varolan avukatların, makul çözüm önerilerine sırt dönmesi ve buna engel olması düşünülemez. Ama bir kısım ifadelerle toplumun gözünde örselenmeyi hak etmediğimizi bir kez daha hatırlatmamız gerekir.

DERDİMİZ SADECE MESLEK ODAKLI DEĞİL, ÜLKE ODAKLI KATKI SAĞLAMAK...

Biz Baro’yuz. Hukuk adına gördüğümüz yanlışları toplum ile paylaşmanın görevimiz olduğunu düşünüyoruz. Her zaman olduğu gibi Baromuza kayıtlı bütün meslektaşlarımızın hassasiyetlerine ve siyasi görüşlerine saygı duymak gerektiğinin de farkındayız.  Bundan dolayı siyasetin tarafı olmadan, hiç kimsenin hatırı için yapılan yanlışları görmezden gelmeden, vatanımızın, milletimizin birlik ve bütünlüğünü her şeyin üstünde tutarak konuşmanın, tavır almanın en önemli görevimiz olduğunu biliyoruz.

Bu yüzden herkesi sağduyu içinde hareket etmeye davet ederken, bu günlerde oluşan kin ve nefret dilinin, kim olursa olsun acilen terkedilmesinin gerektiğini belirtmek istiyoruz. Bu topraklarda yüzyıllardır devam eden kardeşliğin bozulmasına katkı sağlayanları, bu topraklara zarar vererek marjinal taleplerini gerçekleştirmek isteyenleri, bunun için kan dökmekten çekinmeyenleri, vicdanlar ve tarih asla affetmez, bunun unutulmaması gerektiğini hatırlatmayı görev sayıyoruz....

DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI...

BALYOZ’DA VERİLEN 3094 YIL CEZADAN... BERAATA GİDEN SÜREÇ; TAM BİR HUKUK GARABETİDİR. BU ŞARTLARDA ADALETE GÜVEN MÜMKÜN OLABİLİR Mİ?

Son bir yılda yaşanan gelişmelerden sonra ülkemizde Yargıya olan güvenin sarsıldığı göz ardı edilemez bir gerçektir. Daha birkaç gün içinde, bir takım davalarda verilen kararların, tam tersi kararlarla, mahkum edilenlerin tamamının beraat etmesi yargıyı kamu vicdanında yeniden tartışılacak bir noktaya getirmiştir. Bu karar geçmişte yaşanan bir takım olayların sanıklarını aklamıştır. Belki başından beri masumdular bilemiyoruz. Ama dünyanın hiç bir ülkesinde açıkça ifade ediyoruz ki; böyle bir hukuk garabeti yoktur, görülemez. Adalet kavramı bu kararla birlikte çok daha büyük bir yara almıştır. Ama asıl acınacak tarafımız; verilen cezalara zamanında alkış tutanlarla, bugün verilen beraat kararlarına alkış tutanların aynı kişiler olmasıdır...

BİZ, YARGININ ONURLU VE ŞEREFLİ BİR UNSURUYUZ…

         Mesleğimiz, hukuk ve adalet anlamında dünyada yaşanan değişimlere açık, adaletin tecellisi adına evrensel hukuk değerlerini her daim savunan, sosyal hukuk devleti anlayışı içerisinde yargı bağımsızlığı için adeta savaşan bir meslektir. Hak ve adalet kavramlarının adeta içinin boşaltıldığı, kişiye göre hukuk, kişiye göre kanun anlayışından şüphe duyulan bir süreçte, hukuk devleti ilkesini eksiksiz olarak yaşamak ve avukatlar olarak bu onuru tüm insanlık adına temsil etmek arzusu içerisindeyiz. 

         Yargının kurucu unsurlarından savunma hakkı, insanlığın en temel hakkıdır. Bu hakkın kullanılmasında ise biz avukatlara çok büyük görevler düşmektedir. Savunma hakkının uygulayıcısı olan bizlerin, hukuk sistemimizin içerisindeki konumunun daha etkin bir konuma getirilmesi için yeni düzenlemeler yapılmalıdır. Bunun için seçimleri ve oluşacak meclis tablosunu umut olarak görmek istiyoruz.

         Avukatlar ve Barolarımızın kendi sorunlarından ziyade hukuk başta olmak üzere toplumsal sorunlarla hemhal olması kaçınılmazdır. Beyan ve taleplerimiz hukuk adına yaşanılan kaygılardan öte bir şey değildir. Umut ediyoruz ki, bugün bir Avukatlar Gününü daha yaşarken, sorunlarımızın hızla ve sayıca arttığı değil teker teker çözüldüğü günler bizleri bekliyordur...

Bu duygu ve düşüncelerle tüm meslektaşlarımızın “5 Nisan Avukatlar Günü” nü yürekten kutluyor, saygılar sunuyoruz...

                                                                            Kayseri Barosu Yönetim Kurulu