Baro Başkanlığımızın, KTO oda başkanının açıklamasına ilişkin, konu hakkındaki hukuki basın açıklaması
Tarih: 20.01.2017| Okunma Sayısı: 1793

 
 

Kayseri Barosu Basın Açıklaması – 1

 

Değerli Meslektaşlarım ve kıymetli basın mensupları, Anayasa değişiklik teklifi ve meclisteki 2. tur oylaması, Olağanüstü Hal uygulamaları ve KHK’lar ile gündeme dair, Kayseri Barosu Basın Açıklamamıza hoş geldiniz.

 

Değerli meslektaşlarım ve kıymetli basın mensupları ; 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 35. maddesi “ Ancak, Türk Ticaret Kanununun 272 nci maddesinde (6102 sayılı TTK’nun 332 vd. ) ön görülen esas sermaye miktarının beş katı veya daha fazla esas sermayesi bulunan anonim şirketler ile üye sayısı yüz veya daha fazla olan yapı kooperatifleri sözleşmeli bir avukat bulundurmak zorundadır. Bu fıkra hükmüne aykırı davranan kuruluşlara Cumhuriyet Savcısı tarafından sözleşmeli avukat tayin etmedikleri her ay için, sanayi sektöründe çalışan onaltı yaşından büyük işçiler için suç tarihinde yürürlükte bulunan, asgarî ücretin iki aylık brüt tutarı kadar idarî para cezası verilir. “ hükmüne amirdir. Kanun koyucu, 2001 yılında yaptığı bu düzenlemeyle, belirtilen nitelik ve koşullardaki şartlara haiz şirket ve kooperatiflere sözleşmeli avukat bulundurma zorunluluğu getirmiş olup, bu düzenlemenin yapılmasının amacı, şirket ve kooperatifleri zora sokmak, avukatlara bedavadan, hiçbir iş yapmadan, hukuki hizmet ve danışmanlık vermeden, avukatlara para kazandırmak değildir. Kanun koyucunun bu düzenlemedeki amaç ve gerekçesi ; 

1-Şirket ve kooperatiflerin işlem, karar, eylem ve faaliyetlerinin kanuna ve hukuka uygun olmasını sağlamak
 
2-Büyük anonim şirket ve yapı kooperatiflerinin yargıdaki dava ve ihtilaf sayısını azaltmak,

 

3-Şirket ve kooperatiflerin dava ve ihtilaflarının daha oluşmadan önlemesini sağlamak için önleyici tedbirler aldırmak,
    

4-Bu sayede hem şirket ve kooperatiflerin, hem de ilgili muhatap, işçi, tüketici, vatandaş, tacir ve 3. kişilerin, yanlışlık, hata ve kusurlardan kaynaklanan dava ve ihtilaflar nedeniyle, daha büyük maddi zararların, emek, mesai ve işgücü kaybının oluşmasını engellemek, bu sayede oranlı tarifelere göre harç, yargılama gideri, tahsil harçları, müvekkil ve karşı taraf kanuni vekalet ücretlerinden kurtulmalarını sağlamak, 

 

5-Şirket ve kooperatiflerin esasi anlamda haklı olduğu hallerde dahi, usulen yanlış işler yapmasının önüne geçerek, davaları kaybetmeleri nedeniyle daha büyük zararlara uğramalarını engellemek, yargıda gereksiz iş yoğunluğu ve manevi sıkıntıları ortadan kaldırmak, 

 

6- Profesyonel anlamda danışmanlık ve hukuki hizmet alarak, hukuki mevzuat, sözleşme, belgeler, protokol, iş yeri uygulamaları, kambiyo, çek, ibra, iş ve işçi hukuku, tüketici hakları ve hukuku, Yargıtay karar ve uygulamaları vb. her türlü hukuki konularda bilgilenmelerini sağlamak gibi daha onlarca sebeple ; şirketlerin, kooperatiflerin ve muhatabı olan 3. kişiler, işçiler, tüketiciler, kamu yararı ve devletin lehine olan hususlardır.

 

Özellikle belirtmek gerekirse, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak, kişileri, kurumları, odaları ve temsilcilerini, yanlış, hatalı, eksik ve popülist açıklamalara ve beyanlara sürükler. Şirketlerimizin ve kooperatiflerimizin en basit konularda dahi ; ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırmaması nedeniyle lehe delil olma durumunun ortadan kalkmasına, ibranamenin hukuki geçerliğini ve sonuçlarını bilmeden kara düzen yazılıp imzalanan belgelerin geçersizliği, cezai şart uygulaması, yıllık izin kullanımı, fazla mesai uygulaması, iş akdinin haklı ve haksız fesih halleri uygulaması, kıdem ihbar tazminatı ödeme, hesaplama ve uygulaması, teslim tesellüm uygulamaları, toplantı, genel kurul ve ilanlardaki hata ve eksiklikleri, tüketici hak ve uygulamaları, kambiyo evrakı düzenleme, üyelikten ihraç prosedürü ve daha binlerce basit kanuni, hukuki ve fiili uygulamaları yapamamaları nedeniyle, her yıl bu sebeplerle milyonlarca hukuk ve ceza davaları, ihtilaf ve icra takiplerine sebebiyet vermektedir. Bütün bu hallerde, esasi anlamda haklı iken, usuli nedenlerle kaybedilen davalar ise yüzbinleri bulmaktadır. 

 

Kaldı ki, sözleşmeli avukatlara ödenecek ücreti Barolar belirlememektedir. Her yıl TBB’nin hazırladığı tarife, Adalet Bakanlığı onayından geçerek, resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmektedir. Sözleşmeli avukata ödenecek ücret, yıl boyunca sözleşmeli avukatın takip ettiği/edeceği dava, takip ve işlerdeki, tarifeye göre hesaplanacak avukatlık ücretlerinden mahsup edilmektedir.

 

İş bu düzenleme, avukatların değil, şirket ve kooperatiflerin lehinedir. İşte sözleşmeli avukat bulundurma zorunluluğunun sebepleri bunlardır. Amaç, avukatlara haksız, hak etmedikleri, havadan ve bedavadan para kazandırmak değildir. Şirket ve kooperatifler, yönetici ve temsilcileri bu hataları ve bu hatalara bağlı diğer kanuna ve hukuka aykırılıkları yaptıkları müddetçe, zaten avukatlara, hukuka, yargıya, savunmaya ve adalete muhtaçtırlar. Bu durumu son zamanlarda, en iyi bilmesi gereken kişilerde, bu kişilerdir. Bu düzenleme olmazsa, avukatlar, bu şirket, kooperatif, hissedar, yönetici ve temsilcilerinden ve bağlı oldukları örgütlerden, kat be kat daha fazla ücretlere zaten hak kazanacaklardır. Sayın oda başkanının, bu tür popülist, talihsiz ve gerçek dışı açıklamalar yerine, üyelerinin son yıllardaki gerçek ihtiyaç, sıkıntı ve sorunlarına çareler araması ve bunları gündeme getirmesi, daha doğru, gerçekçi ve yerinde bir çaba olacaktır. Saygılarımızla. 20.01.2017

 

Av. Cavit DURSUN

Kayseri Barosu Başkanı

 

 
  

ETKİNLİK TAKVİMİ

Calendar
Title and navigation
Title and navigation
<<<Nisan 2024><<
Nisan 2024
 PSÇPCCP
1325262728293031
141234567
15891011121314
1615161718192021
1722232425262728
18293012345

25.04.2024
AV. ALİ KÖSE
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.