HERKESE ve HERŞEYE RAĞMEN, EĞİLMEDEN ve BÜKÜLMEDEN, KANDIRILMADAN ve ALDATILMADAN, RÜZGÂRA GÖRE YÖN DEĞİŞTİRMEDEN, HER ZAMAN ve HER YERDE BİZ "TÜRKİYE " YİZ. BÜYÜK TÜRK MİLLETİYİZ. ADALETİN, HAKKIN ve HALKIN TEMSİLCİLERİ OLAN, "TÜRK" AVUKATLARIYIZ.
Yargı bir erktir. 3 eşit erk olan yasama, yürütme ve yargı erkleri arasında, eşitler arasında 1. olan yargı erkidir. Bir devlete rengini, şeklini ve esasını veren ise, yine yargı erkidir.
Yargı erkinin savunma kurumu ise Barolardır. Savunma, Türk Milletinin temsilcisi olup, yargıda milletin temsilcisi ve savunucusu ise Avukatlardır.
Barolar, Avukatlar ve Türkiye Barolar Birligi (TBB), Büyük Türk Milletinin yargıdaki özgür, hür ve gür sesidir.
Ülkemizde, Barolar ve TBB kadar demokratik usullere uygun, adil ve tam temsil sisteminin uygulandığı, ikinci bir seçim sistemi yoktur.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinde, Türk Baroları ve TBB kadar, yerli ve milli duruş gösteren kurum sayısı yok denecek kadar azdır.
TBB, Türk Barolarının oluşturduğu birliktir.
Barolar ve TBB, Türkiye Cumhuriyetinin kurumlarıdır.
Bu ülkede 12 Eylül rejimine karşı tek duruş gösteren kurum, TBB 'dir.
Barolar ve TBB, ergenekon ve balyoz kumpaslarında kandırılmamış, ordusuna pusu kurmamış, o davaların savcılığını degil, Avukatlığını yapmış ve milli ordusuna sahip çıkmıştır.
Türk Barolarının birliği olan TBB, birileri andımızı kaldırırken, T.C. yi silerken, Andımıza ve T.C. ye sahip çıkmıştır.
Göreve geldiğimiz 2016 yılından beridir, Kayseri Barosu Başkanlığının üstüne, T.C. ibaresini ve logosunu koyan da yine bizizdir.
Kızılelma'nın, manavda satılan elma olmadığını, Büyük Türk Milletinin ruhunun ve kalbinin en derin yerlerinde saklı, kimsenin yok edemeyeceği bir ülkü olduğunu, tarih boyunca yazan ve bilenlerdeniz.
Birileri Türklüğü ayaklar altına alırken, Türklüğe sahip çıkan yine Türk Avukatları, Türk Baroları ve TBB olmuştur.
Birileri fetoye sahip çıkıp, ortaklık yaparken, devleti, sınavları ve kurumları fetöye verirken, feto tehdidini yıllarca en yüksek sesle söyleyen, uyarılar yapan yine TBB olmuştur.
Birileri 2005 ve 2009 senelerinde, fetönun öncülüğünde, TBB yi ele geçirmek istediğinde, Türk Avukatları ve Türk Baroları buna müsaade etmemiştir.
Birileri, habur'da, çadır mahkemelerinde, oslo' da, imrali'da, dolmabahçe'de, açılım'da, meydanlarda barzani ve şivan perverle megri megri diye ağlarken, akillerde yine kandırılırken ; TBB Başkanı sözde akil olmayı reddetmiş, tüm bunlara karşı Türk duruşunu, yerli ve millî olmayı yine TBB ve Türk Baroları göstermiştir.
Birileri kobaniye selam olsun derken, buna karşı çıkan, birileri bugün giremedigimiz Menbiç'teki Süleyman Şah türbesini terkederken, buna da karşı çıkan, yine TBB olmuştur.
15 Temmuzda, Türk Devletinin ve Türk Milletinin yanında, yerli ve milli duruşu, (birileri birilerine sahip çıkmayıp, saklanırken), yine TBB göstermiştir.
Afrin ve Fırat Kalkanı harekatlarina sahip çıkan, her zaman Türk Milletinin, Şehitlerinin ve Gazilerinin yanında olan, yine TBB olmuştur. Kilis'e roketler düşerken, Kilis'te halkının ve askerinin yanında olan yine TBB olmuştur.
Türk Avukatları, Türkiye Baroları ve TBB'nin ismindeki Türkiye ve Türk kelimelerinden kimlerin rahatsız olduğunu ve kaldırılmasını istediğini, yıllara sari olarak bilmekteyiz.
Türk Avukatları, Türk Baroları ve TBB, adaleti, hukuku, halkın kutsal savunma hakkını ve adil yargılamayı her zaman savunacak, hep demokrasiden, millet iradesinden, bağımsızlıktan ve özgürlükten yana olacaktır.
Savunmanın ve hukukun tarihi, zorlu mücadelerle doludur.
Savunma, tarih boyunca horlanmış, hırpalanmış, muktedirlerce sevilmemiş, ancak her zaman kazanan kutsal savunma hakkı, adalet, hukuk ve savunma olmuştur. Tüm insanlık tarihi bunun örnekleriyle doludur. Tarihe geçen ve tarih yazan iddianameler değil, her zaman Savunma olmuştur.
Asıl niyetin ne olduğunu, Türk Milleti diyemeyip tek millet diyenlerin asıl derdinin Türkiye olmadığını, savunma kurumunun, yargının ve Avukatların hedef alındığını, yargıyı ve avukatları güçsüzleştirip, tarikat, cemaat ve iktidara bağlı derneksi yapılanmalar kurmak olduğunu, cumhuriyetin hukukunu aşındırmak olduğunu ve diğer hususları gayet iyi biliyoruz.
Hiç kimse, Yüce Türk Milletinin kalbinden, Türklüğü, Vatan sevgisini, adaleti, hukukun üstünlüğünü ve Ordu-millet bilincini silemez ve silmeye gücü yetemez. Yakın tarihimiz bile, bunun sayısız örnekleriyle doludur. İbret almak isteyenler, sadece basit bir şekilde, yakın geçmişi, oy, menfaat ve iktidar için kimlerin ta nerelerden nerelere geldiğini, kimlerin de kaya gibi aynı yerde durduğunu hatırlasın yeter.
Avukatlar, tarih boyunca esir kullanmamıştır, ama asla efendileri de olmamıştır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Av. Cavit Dursun
Kayseri Barosu Baskanı