BASIN AÇIKLAMASI
Değerli Basın Mensupları,
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU’nun ulusal basında yer alan “… Kayseri Barosu susuyorsa, olaya ortak demektir, orada hukukçular var ise adam gibi dosyalara baksınlar..” şeklinde Kayseri Barosu hakkında yaptığı talihsiz açıklamaları esefle kınıyoruz.
Sayın Kılıçdaroğlu’nun söylediklerinin aksine Kayseri Barosu susmamıştır.
Bağımsız, tarafsız ve dik duruşu ile ilgili tüm taraflara gereken mesajı vermiştir. Konuyla ilgisiz ve bilgisiz bir takım kişi ve sivil toplum örgütlerinin taraf olduğu, beyanlarda bulunduğu, Baromuzun da taraf olması konusunda beklentilerin olduğu bir ortamda tarafsızlığımızı ve adalete olan saygımızı muhafaza ederek sergilediğimiz takdire şayan duruşumuzun, Sayın KILIÇDAROĞLU tarafından olaya ortak olduğumuz yönünde yorumlanması abesle iştigaldir.
Baromuz nerede, ne zaman, ne şekilde beyanatta bulunacağını çok iyi bilmektedir. HSYK üyeleri tarafından ilimiz ve çevre il ve ilçeleri hakim ve savcılarının katılımıyla yapılan toplantıda “Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunun, hakim ve savcıların görev ve denetimlerinin önemini, bu sayede yargı içerisindeki eksikliklerin, varsa yanlışlıklar ve birtakım söylentilerin ortadan kaldırılabileceğini, verilecek adil, hukuka ve kanuna uygun aynı zamanda toplum vicdanını yaralamayacak kararlarla halkımızın yargıya olan güveninin sarsılmayarak pekişeceğini” hukuki zeminde Baromuza yakışır şekilde dile getirdik.
31 Ekim 2010 tarihinde yapılan Kayseri Barosu seçim süreci değerlendiril- diğinde; yönetim kurulumuzun ısrarla ve şiddetle üzerinde durduğu noktanın siyasetten uzak, tarafsız bir yönetim anlayışı sergilemek olduğu görülecektir. Kayseri Barosu Yönetiminin tavrının anlaşılabilmesi için öncelikle Baro seçimleri sürecinin iyi değerlendirilmesi gerekmektedir.
Baro kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşudur. Bir siyasi görüşün veya inancın etrafında toplanan taraftarlardan oluşan bir SİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ veya SİVİL TOPLUM KURULUŞU değildir.
Yönetim Kurulu olarak seçim sürecinde öncelikle hukukun üstünlüğü, insan hak ve özgürlükleri ve avukatlık meslek sorunlarının çözümü yönünde çaba sarf edeceğimizi ısrarla ifade etmiş bulunmaktayız. Seçimden bu yana çalışmalarımızı bu yönde sürdürmekteyiz.
Kayseri Barosu Yönetim Kurulu olarak; ne kimsenin kefili, ne kimsenin karşıtı ne de yandaşıyız. Biz BARO’yuz. Siyaset ve siyasetçiler üstü, görevleri kanun ile belirlenmiş bir kamu kurumuyuz.
Mahatma Gandi’nin dediği gibi “Haksızlığa yönelip bütün insanların senin peşinden gelmesi yerine, adaletli olup yalnız kalman daha iyidir”. Kayseri Barosu olarak adaletli olup, yalnız kalmayı tercih ediyoruz.
Görevlerimiz arasında siyasiler hakkında soruşturma açmak, incelemek değerlendirmek veya siyasi gündem hakkında kamuoyunu yönlendirmeye yönelik basın açıklamaları yapmak yer almamaktadır. Ayrıca Yargıya intikal etmiş veya edecek iddia ve savunmalar hakkında Yargıya müdahale anlamına gelecek her hangi bir beyanatta bulunmamız bizim ilkelerimizle bağdaşmaz.
Son aylarda Kayseri ve Türkiye kamuoyunu ilgilendiren iddialar ve savunmalar karşısında baromuz tarafsız duruşunu devam ettirmektedir. Taraflar her ne kadar hukuki zemin arayışını sürdürmek, hukuk kurumlarını sürece dahil etmek gayretinde iseler de tartışmanın siyasi yönü ağır basmaktadır.
Hakların savunulmasında ve adaletin gerçekleşmesinde Türk hukukçuları üzerlerine düşen görevi ellerindeki imkânları sonuna kadar kullanmak suretiyle yerine getirmektedirler. Ancak hukukun siyasi emellere alet edilmesi, siyasi ikbalin hazırlanmasında hukuki kurumların basamak yapılmaya çalışılması kabul edilemez.
Her devlet kurumu, anayasanın ve diğer yasaların tespit ettiği görev ve yetkilere sahiptir. Kimsenin bu görev ve yetkileri aşma, değiştirme gibi bir gücü yoktur.
Biz Avukatlar “Görevimizi yaparken kimseye, ne müvekkile, ne hâkime, hele ne iktidara tabiyiz. Bizim aşağımızda kişilerin varlığı iddiasında değiliz. Fakat hiçbir hiyerarşik üst de tanımıyoruz.!”
Kamu Oyuna Saygı ile Duyurulur. 10.01.2011