BASIN AÇIKLAMASI
Tarih: 9.10.2018| Okunma Sayısı: 1564

 

BASINA VE KAMUOYUNA

“ Bir memlekette Hakimlik yüksek ve müreffeh olsun da, Avukatlık hakir ve sefil olsun, bu düşünülemez. Yahut Avukatlar muhterem, Hakimler itibarsız olsunlar, bu da mümkün değildir. Biri muhteremse öteki de muhteremdir. Değilse, öteki de değildir.

Şurasını Hakim de, Avukat da hiç unutmamalıdır ki, bu iki müessese düşman değil, dosttur. İkisinin de hedefi birdir. Birbirlerinin yardımcısıdırlar. Hakimle Avukat arasındaki kavganın mahkemelere intikal etmesi, her ikisinin haysiyeti ve menfaati bakımından iyi değildir. Bu kavgadan, ister galip, ister mağlup olsun, her iki tarafta hırpalanarak çıkar. Adaletin göreceği zarar ise bunlardan daha da büyüktür. “

Av. Ali Haydar ÖZKENT – AVUKATIN KİTABI

Savunma tutuklanamaz. 

Savunma yoksa, yargı da yoktur. 

Yargılamadan avukatın çıkarılması, hukukun çıkarılmasıdır.

Biz biliriz ki, hukuk devleti yargı bağımsızlığına ve özgür savunmaya dayanır. Oysa, hukuk devleti, yargı bağımsızlığı, adil yargılanma, savunma dokunulmazlığı, silahların eşitliği gibi, uluslararası sözleşmeler ve Anayasa, Avukatlık Kanunu gibi düzenlemelerle güvence altına alınan haklar, her geçen gün, giderek artan bir şekilde, ihlal edilmektedir.

Yargının eşit ve kurucu unsuru olan bağımsız savunmayı, yurttaşlarımızın hak arama özgürlüklerini temsil eden biz avukatların, görevimizi yaparken baskı altına alınmaya çalışıldığımızı, duruşma salonlarında bile şiddet gördüğümüzü, tutuklandığımızı tarihe not düşüyoruz.

Öte yandan, tarihe not düştüğümüz başka sözlerimiz de var:

Adaleti ve hukuku kişisel değerlendirmelere indirgeyen pervasızlıklardan en çok da yargı zarar görür.

Hukuk, adaletsizliğe ve haksızlığa aracı kılınamaz; mahkemeler de buna paravan olamaz.
Biz avukatlar, tarih boyunca baskılara, keyfiliklere, hukuk tanımazlıklara, yasa bilmezliklere karşı direndik, direneceğiz; susmadık, susmayacağız.

Memleketimizde gerçek bir adalet düzeni, gerçek bir hukuk devleti kuruluncaya kadar da mücadele etmeye kararlıyız.

Hukuksuzluk yapan hiçbir hukukçunun da, adalet önünde hesabını vermekten kurtulamayacağını ayrıca hatırlatmak isteriz.

Bundan üç gün önce, İstanbul Barosu’na kayıtlı bir meslektaşımız, duruşma sırasında hakimle yaşadığı tartışmanın ardından, ertesi gün resmi görevliye mukavemet ve hakime hakaret ettiği gerekçesi ile, hakkında soruşturma izni olmadan duruşmaya girerken göz altına alındı. O sırada, orada bulunan başka bir avukat meslektaşımız da, elinde cep telefonu olduğu ve duruşma sırasında görüntü aldığı gerekçesi ile göz altına alındı. Bu meslektaşımız, adli kontrol şartı ile serbest bırakılırken, diğer meslektaşımız tutuklanarak cezaevine konuldu. Ancak ertesi sabah, adli kontrol ve yurtdışı çıkış yasağı şartı ile salıverildi. Haklarında soruşturma izni alınması yasal zorunluluk olduğu halde, Avukatlık Kanunu’nun 58. ve 59. maddeleri bizzat Cumhuriyet Savcısı ve Sorgu Hakimi tarafından çiğnenerek bu garabete ve hukuksuzluğa maruz bırakıldılar. Bu meslektaşımız yasaya aykırı emirle duruşma salonundan çıkarılırken, hakimin önünde darp edildi. Meslektaşımızı, hakkında soruşturma izni dahi alınmadan yasaya aykırı olarak sorgulayan hakimin tutuklama gerekçesinde, aynen şöyle yazıyor :

“Şüpheli kişinin eylemini amacının kutsal savunma hakkı olmadığı, aksine ters psikoloji ile müvekkilini ve kendisini mağdur göstererek dosyada haklı çıkmaya çalıştığı, şüphelinin eylemini müdafisi olduğu davayı sulandırmaya çalıştığı, şüphelinin tüm bu eylemleri birlikte değerlendirildiğinde amacının halkın gözünde yargıyı ve mahkemeleri  itibarsızlaştırmak olduğu adalete olan güveni sarsmayı amaçladığı, şüphelinin eylemlerinin haber niteliği taşıyarak toplumda infiale sebep olduğu, delillerin henüz toplanmamış olması, şüphelinin kaçma veya delilleri karatma ihtimalinin bulunması göz önüne alınarak atılı suçtan TUTUKLANMASINA “

Yani meslektaşımız bizzat savunma görevini yerine getirmeye çalıştığı için önce dövüldü, sonra da tutuklandı. Zerre kadar hukuk bilgisi olan her insan gibi, hukukçu olan bizler de, böyle bir kararı yazabilen hakimin diplomasını ciddi bir şekilde merak ediyoruz. Sorgu hakiminin tarzını, hukuk bilgisini, yargıya bakışını, savunmaya yaklaşımını beğenmedik, kabul etmedik, etmeyeceğiz. Soruşturma izni dahi alınmadan yapılan soruşturma ve bu kapsamda yapılan tüm ceza muhakemesi işlemleri ve verilen kararlar açıkça hükümsüzdür. Tutuklama koşulları dahi bulunmayan olayda meslektaşımız için verilen adli kontrol kararı, meslektaşımızın ve dolayısıyla savunmanın halen tutuklu olduğu anlamına gelmektedir. Bu kararlar derhal kaldırılmalı ve soruşturma izin alınıncaya kadar en azından dondurulmalıdır. HSK ve Adalet Bakanlığı nezdinde, TBB ve Barolarımızca gerekli girişimler başlatılmış olup, suç duyurusunda da bulunulmuştur.  HSK ve Adalet Bakanlığını, hukuku katleden Cumhuriyet Savcısı ve Sorgu hakimini derhal görevden almaya da, ayrıca davet ediyoruz.

Bizler yargı görevi ifa eden kişileriz. Bu sıfatımızı ve görevimizi yaparken kullandığımız yetkileri ; Anayasa’dan, yasalardan ve devlet olarak imza attığımız uluslar arası sözleşmelerden alıyoruz. Savunma makamı olarak görevimizi ise; tarihten, sahip olduğumuz hukuk nosyonundan ve vicdanımızdan alıyoruz. Tıpkı meslek büyüklerimiz ve adaleti kutsal bilip, bağımsız yargının temel taşı olan bağımsız savunma uğrunda canını vermekten kaçınmayan meslektaşlarımız gibi, halkımızın hak arama özgürlüğünün güvencesi olmaya korkmadan, yılmadan, her türlü baskıya karşı koyarak devam edeceğiz. Bu güne kadar korkunun esiri olmadık, olmayacağız. Kimsenin, hiçbir gücün önünde eğilmedik, eğilmeyeceğiz. Biz, karanlıkları aydınlığa çeviren ışık olan Cumhuriyet’in avukatlarıyız. Bundan asla vazgeçmeyeceğiz. Cüppelerimizde düğme yokken, kimsenin ilik açmasına izin vermeyeceğiz. Cüppesini iliklemek için kıvranan yargı mensuplarının düğme arayışlarına asla saygı duymadık, duymayacağız. Biz avukatız. Tarih boyunca adaleti, hukuku, insan haklarını savunduk, yine bu değerleri savunmaya devam edeceğiz. Bütün memleketlerin yerlisi, bütün yüzyılların çağdaşı olan biz avukatlar, gerektiğinde savunmayı savunacak, ancak, dünya hukuk tarihine yargımızın bu şekilde yazılmasından utanç duyacağız.

Adalet için çırpınan ve savunmaya hak ettiği, zaten olması gereken değeri vererek mesleğini liyakatle yapan hakim ve savcılarımızı selamlayarak, bütün hukukçulara, kanunları ve hepimizin uymak zorunda olduğumuz bazı prensipleri öğrenmeleri için tavsiyede bulunuyoruz.

1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 58 ve 59. Maddelerini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 151. ve 79. Maddelerini, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 203., 100 ve devamındaki Maddelerini, Havana Kuralları’nın bütün maddelerini bir kez okuyun. Okuyun ki; avukatların duruşmanın inzibatı, duruşmada söyledikleri sözler nedeniyle değil tutuklanmaları, disiplin hapsi ya da para cezasıyla dahi cezalandırılamayacaklarını, hatta duruşmadan çıkarılamayacaklarını öğrenin.

Bütün bu mevzuat hükümlerini ve kabul edilmiş prensipleri çiğneyerek, avukatların görevlerini yapmalarına engel olanlar, hakim ya da savcı olsalar bile suç işlemiş olurlar ve yine yargı tarafından cezalandırılırlar. Kanunların uygulandığı bir ülkede, bir hukuk devletinde, bu şekilde alenen kanunu çiğneyen kişiler, ne hakimlik, ne avukatlık ve ne de savcılık yapamazlar.

Yaşanan son olayları bir kez daha kınıyor, zaten başlatılmış olması gereken soruşturmada, ilgili hakim ve savcının derhal açığa alınmasını, soruşturma sonunda görevden alınmalarını,  haklarında yetkili Cumhuriyet Savcılığı tarafından derhal cezai soruşturma başlatılmasını, yine, meslektaşımızı mahkeme salonunda ve bilahare dışında darp edenler ve azmettirenler için derhal soruşturma başlatılarak, haklarında kamu davası açılmasını; son olarak, herkesten ve en başta hukukçulardan kanunlara saygılı olmalarını bekliyoruz.

İmparator Justinianus, bundan yaklaşık 1500 yıl önce şöyle söylemiştir : Hiçbir şey devlete, yasalara saygılı olmak kadar yaraşmaz.

Kamuoyuna, basına ve meslektaşlarımıza  saygılarımızla duyururuz.

 

 

Av. Cavit DURSUN

Kayseri Baro Başkanı

ETKİNLİK TAKVİMİ

Calendar
Title and navigation
Title and navigation
<<<Nisan 2024><<
Nisan 2024
 PSÇPCCP
1325262728293031
141234567
15891011121314
1615161718192021
1722232425262728
18293012345

27.04.2024
AV. ALİ KÖSE
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.